Bu fotoğraftaki küçüklüğüm bende ufak çaplı bir şok etkisi yarattı.
İlk bakışta beni bulabildiniz mi? Ben kendimi bulamamıştım, manzara fotoğrafı çektiğimi sanmıştım. Acizliğimi yüzüme çarpan bu fotoğraf ile ilgili hislerimi sizinle de paylaşmak istedim.
Burası Likya Yolu, bu noktadan Ölüdeniz manzarasını görebilmek için güneşin altında epey yürüdüm. Açıkçası bu yolu küçücük insan bacaklarıyla bitirebilenlere imreniyorum, kesinlikle her yiğidin harcı değil. Bu yolu yürürken her şeye kendi penceremden baktığım için hayat benim boyutlarımdaydı. Yolda ilerleyen kaplumbağalar, kuşlar ve daha niceleri. Bu fotoğrafa baktığımda kendimi dünyanın sırtını kaşındıran bir böcek gibi hissettim. Aklımda her ne kadar Franz Kafka’nın dönüşümü gelse de kastettiğim onun felsefesinden bambaşka, tamamen fiziki olarak bu dünyaya böcek olmak.
Her gün bu fotoğrafımı görsem şu koca koca dağların, sonunu göremediğim denizin yanında kendi dertlerimi unuturum herhalde. Yaşam gözümde o kadar küçüldü ki, sanki hayatta kalmak uğruna verdiğim tüm mücadelem karınca Beyza’nın kışı geçirebilmek için yiyecek toplaması kadar basit.